TSK ve kontrolü altında bulunan ÖSO’nun Afrin’e girmesi ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKYB) 3 günlük yas ilan etti ve nevruz kutlamalarının yapılmayacağını duyurdu.

Kısaca Afrin’in önemine bakalım…

Kürtlerin, Suriye’nin kuzeyinde Rojava adını verdikleri bölgede ilan ettiği üç kantondan biri olan Afrin, zeytin ve zeytinyağı üretimiyle önem taşırken diğer taraftan da önemli bir üs haline gelmiştir. 1980 ve 1990’larda Afrin’deki siyasi boşluğu PKK doldurmuş hatta o kadar etkin olmuş ki Suriye parlamentosuna 6 milletvekili göndermişti. Örgütün desteğiyle Afrin’de çok sayıda iş yerleri kurulmuş ve sadece evlerde değil iş yerlerinde de Öcalan’ın portreleri görülür olmuştu.

2012 yılında Suriye’deki otorite boşluğundan faydalanan PKK’nın uzantısı YPG/PYD, bölgeyi ele geçirerek adeta Türkiye’nin güney tarafından tacizlerde bulunmak suretiyle tehdit oluşturmuştu. Afrin ve çevresinde sadece Kürtler değil, Arap ve Türkmen nüfus da varlık göstermektedir. Dolayısıyla yanlış bilinenin aksine bu hareket Kürtlere yönelik değildir. ABD tarafından kurulmak istenen PKK devletine yöneliktir. Türkiye, Afrin’in YPG/PYD-PKK tarafından kontrol edilmesini ulusal güvenliğine tehdit saymaktadır. Çünkü ABD’nin desteğiyle Akdeniz’e kadar uzanan bir Kürt koridoru oluşması sonrasında bir Kürt devletinin kurulması anlamına gelmektedir.

Yas tutma gerekçeleri…

Afrin'e yönelik saldırı, Kürdistan halkına yönelik bir saldırı olarak algılanmakta, YPG’nin Afrin’de Türkiye ile savaşma ve direnme kabiliyeti ise Kürtler için büyük önem taşımaktadır.
YPG/PYD-PKK’nin Afrin’de olası zaferi, tüm Kürdistan'ın zaferi olarak değerlendirilmekteydi. Şöyle ki, Peşmerge'nin geçen yıl Kerkük ve diğer bölgelerde başarısızlığı ve geri çekilmesi olumsuz etki yaratmıştı.

 Irak genelinde bu yıl yeni bir parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleşecek olması ile birlikte IKBY'deki bölgesel parlamento ve başkanlık seçimi de oldukça hararetli geçecek gibi görülmektedir. Bu nedenle  Iraklı Kürt siyasi partileri için Afrin'inde elde edilecek sonuç önem taşımaktadır.
Önce Kerkük'ü şimdi de Afrin'i kaybettiler.

Osmanlı yayılmacılığını geliştirdiği düşünülen Afrin operasyonunu, sadece adı geçen örgütler ve IKYB değil, bazı güçler tarafından da daha iyi bir Ortadoğu için sürdürülen mücadeleye bir darbe olarak değerlendirmektedir.

Sonuç olarak, Akdeniz’e çıkışı olmayan bir Kürt devletinin ayakta kalma şansı yok...

Dr.Yeşim DEMİR

kimvekil.com